المدة الزمنية 49:23

18 – Şefaat Bâbı | Kitabu-t Tevhid Şerhi | Ebu Nuh

بواسطة Cennete Çağrı
1 466 مشاهدة
0
65
تم نشره في 2020/06/01

#şefaatnedir #şefaat #ebunuhhoca #kitabuttevhid Bugün işleyeceğimiz kitabımızın adı “ Kitabu-t Tevhid “. Yazarı Şeyh Muhammed Bin Abdulvehhab’dır. Kendisi Tevhid’in yeniden yeryüzünde yayılmasını sağlayan 1700’lü yıllarda yaşamış büyük bir alimdir. Tevhid uğrunda nice mücadeleler vermiştir. Bizde onun bizlere miras bıraktığı kitaplarını şerh etmeye devam ediyoruz. Bugün şerhine başlayacağımız kitabın orijinal ve tam adı şöyledir: كتاب التوحيد الذي هو حق الله على العَبِيد “ Allah’ın Kullar Üzerindeki Hakkı Olan Tevhid’in Kitabı ” Dakika dakika dersten notlar: 0:00 Giriş 1:00 Şefaat babı. 1:50 Bir önceki babdan sonra niye bu bab gelmiştir? 3:00 Şefaat kelimesinin lugat ve şer'i manası. 4:00 Dünyalık işlerde şefaat istemek. 5:05 Müşriklerin şefaat itikadı. 8:25 Müşriklerdeki teşbih ve temsil inancı. 11:10 Onlar şefaatin insanlarda olduğuna itikad ediyorlar. 13:05 Onları Kuran ile uyar ayeti ve devamı. 16:35 Biraz aklınızı çalıştırın. 18:35 Şefaatin tümü Allah'n elinde ayeti hakkında. 21:50 Allah'ın izni olmadan şefaat edecek olan kimdir? 25:20 O gün Allah'ın izin verdiği ve razı olduğundan başkasının şefaati fayda vermez. 26:18 Meleklerin şefaati. 27:49 Sizin Allah dostu dediğiniz kişilere şefaat izni verildiğini kim söylemiş? 31:10 Sebe Suresinin 22-23 ayetlerindeki dört mertebe. 34:25 "Sizin söyledikleriniz doğru ama şunlar için indi" diyenler. 37:30 İbn Teymiyye'nin bu konudaki sözleri. 39:45 Allah Rasulü (sav)'in duası ve Allah'ın (cc) ona şefaat izni vermesi. 41:40 Allah Rasulü (sav)'in şefaatinden fayda görecek kişiler. 45:00 Kur'an şirk olan şefaati nehyetmiştir. 46:40 Bizim kabul ettiğimiz şefaat var ve reddettiğimiz şefaat var. Konu ile alakalı naslar: Hem bu Kur’an ile Rablerinin karşısına toplanacaklarından korkanları uyar. Ki onlar için O’ndan başka ne bir velî ne de bir şefaatçi var. Umulur ki sakınırlar.» (En’âm, 51) «De ki: Şefaat tümüyle Allah’ındır.» (Zümer, 44) «Kimmiş -izni olmadıkça- O’nun katında şefaat edecek olan?» (Bakara, 255) «Göklerde nice melek var ki, Allah dileyip razı olduğuna izin vermezden evvel, şefaatleri hiçbir işe yaramaz.» (Necm, 26) «De ki: Allah’tan başka hakkında o batıl zanlar beslediklerinize istediğiniz kadar yalvarın! Ne göklerde ne de yerde zerre ağırlığınca bir şeye egemen değildirler. Onların buralarda hiçbir ortaklığı da yoktur, Allah’ın onlardan bir yardımcısı da yoktur. Huzurunda, -izin verdiği kimseler hariç- şefaat fayda vermez.» (Sebe’, 22, 23) Ebu’l-Abbâs114 şöyle demektedir: “Yüce Allah müşriklerin kendi hakkındaki bütün batıl anlayışlarını reddetmektedir. Kendi dışında hiçbir kimsenin egemenlik vasfının tümüne ya da bir bölümüne sahip olamayacağını belirtmiş bundan başka kendisinden “yardımcıları olması” gibi bir şeyi de reddetmiştir. Bunlar haricinde geriye şefaat konusu kalmaktadır. Allah ancak kendisinin izin verdiği kimseler için şefaatin fayda sağlayabileceğini beyan etmiştir. Nitekim âyet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır: «Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler.» (Enbiyâ, 28) İşte müşriklerin kendileri için ümit ettikleri şefaat, Kur’an’da bildirilmiş olduğu üzere asla söz konusu değildir. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem “kıyamet gününde gelip rabbine -önce “şefaat talebinde bulunacağım” demediğine dikkat edilmelidir- secde ve hamd edeceğini daha sonra kendisine ‘Kaldır başını! Konuş söylediklerin dinlenilsin! İste verilsin! Şefaat dileğinde bulun şefaatçi kılınasın!’ diye seslenileceğini bildirmektedir.115 Ebû Hurayra radıyallâhu anh, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’e “Şefaatinden dolayı en çok mutlu olan insan kimdir?” diye sorduğunda şöyle buyurmuştur: «Kalbinden ihlasla Lâ ilâhe illallâh diyen kimsedir.»116 İşte bu şefaat, şirk koşanlara değil Allah’ın izniyle ihlas ehline yöneliktir. Aslında Yüce Allah hem ihlâs ve tevhid ehline fazlı ile muamelede bulunmakta, hem de kendisine şefaat için izin verilenlerin duası vasıtasıyla ihlâs ehline mağfiret etmektedir. Böylece şefaat sahibini [Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’i] de vaad edilen Makam-ı Mahmûd’a yükseltmektedir. Kur’an’ın reddettiği şefaat içeriğinde şirk unsuru bulunan şefaattir. Bu nedenle şefaat Kur’an’ın değişik yerlerinde Allah’ın iznine bağlanmıştır. Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem de şefaatin ancak ve ancak tevhid ve ihlâs ehli kimseler için geçerli olduğunu beyan etmiştir. Alıntı burada son bulmaktadır. İnşallah bizde bu değerli kitaba Ebu Nuh Hoca’nın yapmış olduğu şerhi işleyeceğiz. Ve bu şerhte Tevhid’i bütün yönleri ile işleyeceğiz. Ve olmazsa olmaz olan Akide esaslarımızı öğrenmiş bulunacağız. Allah Şeyh Muhammed Bin Abdulvehhab’a rahmet etsin, Allahumme Amin… On Sekizinci Dersimizin Konusu: “ Şefaat Bâbı “ بَابُ الشَّفَاعَةِ Onyedinci Bâb Şefaat Babı

الفئة

عرض المزيد

تعليقات - 18